Şimdi yükleniyor

Sabahın Erken Saatinde

Sabahın Erken Saatinde

Sabahın erken saatinde Hadi yine yazalım bir şeyler… Biliyor musunuz, neyi fark ettim? Yazmanın insana ne kadar iyi geldiğini. Gerçekten de öyleymiş.

Hep derdim ya, şairler neden hep yalnızdır… Oysaki şimdi anladım; yazan insanın kimseye ihtiyacı yokmuş. Hayat gösteriyor işte. Vallahi, en iyi dostun yazmak olabiliyormuş. İnsan ne güzel anlatıyor kendini… İçindekileri, duygularını…

Ee, nerede kalmıştık? Haydi çayımızdan bir yudum alalım. Devam edelim… Süperkahraman’da kalmıştık.

Herkesin merak ettiği bir konu vardı: Gizemli kadın kim? Aslında kimse değil. Herkes gibi biri… Zaten bütün kadınlar aynı değil mi? Aralarındaki tek fark şu: Kimi sizi rezil eder, kimi sizi vezir…

Hiç mi kadın görmedik? Çok gördük. Ama biri başka olabiliyor. Şimdi bunu “aşk” gibi anlamayın… Bahsettiğim şey: İyi gelmek. İçinizdeki bir bam teline dokunmak…

İşte bu kadın, bunu çok iyi başarıyor. Aslında bu yazıları size yazarken gizem katmak için yazmıyorum. Sadece şunu bilin istiyorum: Hayatınızda 50 yıl, 60 yıl yanınızda olan insanlar olur — Arkadaşlarınız, aileniz, çevreniz… Ama bir gün biri gelir ve sizi gerçekten anlar. Bu kadar basit aslında.

Kadın ya da erkek fark etmez… Herkes anlaşılmak ister. Herkes sadece “iyi gelen” birinin olmasını ister. Hayat kısa. Her saniye, ölüme bu kadar yakınken Sevdiklerinizin kıymetini bilin. Varken, yaşarken, söyleyin onlara. Biliyorum…

Bu gizemli kadın, hayatımda hep sadece “iyi gelen biri” olarak kalacak. Ama olsun. Bana çok iyi geldi. İyi ki de geldi. Gizemli kız, iyi ki varsın.

Nasıl başarıyorsun bilmiyorum ama… Bu kadar zorluk ve sıkıntının ortasında Kışımı yaza çevirdiğin için teşekkür ederim.

Sağ ol. Var ol.

Yazar: Kalpsiz_Adam

Yorum gönder